Cömertlik Nedir

Cömertlik Nedir ? Cömertlik Ne demek ?

1-)Alm. Freigebigkeit, Fr. Générosite, İgn. Generosity. Güzel huylardan biri. El açıklığı, malı, parayı hayırlı yerlere dağıtmaktan lezzet almak, İslamiyetin emrettiği yerlere seve seve vermek. Cimriliğin zıddı. Cömertliğe Arapça “cud” ve “sehavet” denir.

Cömertlik iyi huyların en yükseklerindendir. Âyet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde övülmüştür. Cömertlikten birçok güzel huylar doğar. Bunlardan sekizi meşhurdur:

1. Kerem; herkese faydalı işleri, para yardımı yapmasını sevmektir.

2. Îsar; kendi muhtac olduğu malı, muhtac olan başkasına verip, yokluğuna kendisi sabretmektir. İyi huyların çok kıymetlisidir. Bu huy Kur’an-ı kerimde övülmüştür. Eshab-ı kiramın hali böyleydi.

3. Affetmek; düşmandan veya suçludan intikam almaya, karşılığını yapmaya gücü yeterken, yapmamaktır. Kötülüğe iyilikle karşılık vermek, aftan iyi olur.

4. Mürüvvet; muhtac olanlara lazım olan şeyleri vermektir. Başkalarına iyilik etmesini sevmektir.

5. Vefa; tanıdıklara arkadaşlara geçim işlerinde yardımcı olmaktır.

6. Müsavat; tanıdıkları, arkadaşları nimetlerine ortak kılmak, iyi geçinmektir.

7. Semahat; vermesi lazım ve şart olmayan şeyleri seve seve vermektir.

8. Müsamaha; terk etmesi lazım olmayan şeyleri başkasına faydalı olmak için terk etmektir. Başkasının kabahatini görmemezlik demektir.

Cömertlik, israf ile cimrilik arasında orta bir durumdur. Cömert olabilmek için, el ile vermek kafi değildir. Ayrıca kalbin de verme işinden razı olması, buna karşı çıkmaması lazımdır.

Cömertlik hususunda hadis-i şeriflerde buyruldu ki:

Cömertlik, Cennet ağaçlarından bir ağaçtır. Dalları dünyaya uzanmıştır. Kim ondan bir dal tutarsa, o dal onu Cennet’e çeker.

Cömertlik, Cennet’te bir ağaçtır. Cömert olan onun bir dalını yakalamıştır. O dal onu Cennet’e götürmeden bırakmaz. Cimrilik de Cehennem’de bir ağaçtır. Cimri de bu ağacın bir dalını yakalamıştır. O dal, o adamı, Cehennem’e götürmeden bırakmaz.

Cömerdin yemeği şifa, cimrininki hastalıktır.

Cömertlik bütün ayıpları örter.


2-)

Cömert; Eli açık, ikramcı, kerem sahibi. Cömertlik; Sehavet, İkram, ihsan ve yardım alışkanlığı.

Cömertlik; insanın, sahip olduğu imkanlardan, muhtaçlara meşru ölçüler dahilinde, ve Allah rızasından başka hiç bir gaye gütmeden, ihsan ve yardımda bulunmasını sağlayan üstün bir ahlak kuralıdır.

Cömertlik, ruhun bir melekesidir. İnsanları, muhtaç olanlara vermeye, ihsanda bulunmaya sevkeder. Bu melekeye sahip olan kişi, ferdi ve ictimai alanda lüzumlu olan her şeye yardım eder. Hiç bir kimsenin zorlaması olmadan ihsanda bulunmayı can ve gönülden ister. "Rızkı veren Allah'tır." (Neml, 27/64; Zariyat, 51/58) düşüncesi ile hareket ettiklerinden kalpleri de temiz ve zengindir. (Leyl, 92/17-20). Kendi varlıklarıyla, her ne suretle olursa olsun başkalarına faydalı olmağa çalışırlar. Allah Teala'nın kendilerine fazl ve kereminden verdiğine ve bunlarda da muhtacların hakkı olduğuna (Hüd, 11/6) inanırlar. Cömertliği kul hakkının temeli sayarlar. Kendi haklarını affederler. Kendi ihtiyaçlarını düşünmeden başkasının ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlar. Hatta zaruri ihtiyacı olan bir şeyi, başka birine vermeyi tercih ederler.

Cömertlik vasf'ının elde edilebilmesi için; yardımın gönüllü olarak yapılması (Haşr, 59/5; Hadid, 57/11-18; Maide, 5/13); karşılığında hizmet, övgü, mükafaat beklenilmemesi (İnsan, 76/8-l0); yardım edileni rencide edebilecek davranışlardan kaçınılması (Bakara, 2/263-264); yapılan yardımın sahibi katında üstün bir değeri olması (Âli İmran, 3/92) şarttır.

Sıralanan şartlar altında, İslam alimleri cömertliği şöyle derecelendirirler:

Sehavet: Malının bir kısmını dağıtarak yapılan cömertlik. Bu, cömertliğin asgari derecesi olarak kabul edilir. Zekat vermek gibi.

Cud: Malının çoğunu dağıtıp, geriye azını bırakarak yapılan cömertlik. Hz. Ebu Bekir'in çoğu zaman cihat için yaptığı yardım gibi.

Îsar: Kendi için gerekli olan bir şeyi, zarar ve sıkıntılara katlanarak kendisi kullanma yerine, başkalarının istifadesine sunmak sureti ile yapılan cömertlik. Bunun Asr-ı Saadet'teki misali; Medineli müslümanların (Ensar), Mekkeli Muhacirleri şehirlerine davet edip onları her şeylerine ortak ederek Allah Teala'nın takdirini kazanmalarıdır. (bk. Haşr, 59/5) Bir başka örnek de Hz. Ebu Bekir'in Hicret esnasında mağarada hayatını tehlikeye atarak canını, sevdiği Hz. Peygamber için feda etmesidir. (Tevbe, 9/40)

Kur'an-ı Kerim'de cömertlik, cihat ile aynı seviyede tutulmakta; Allah'ın insanlara verdiği rızıktan diğer kulların da yararlandırılması istenmektedir. (Bakara, 2/254). Cömertliğin, kıyamet gününde insanı her türlü sıkıntı, elem ve kederden kurtarmaya vesile olacağı bildirilmektedir. (Bakara, 2/222). Bazı ayetlerde cömertlik alışverişe benzetilmekte; Allah Teala'ya verilen bir borç olarak temsil edilmektedir. (Bakara, 2/244; Maide, 5/13; Hadid, 57/11).

Kalpler cömertlik sayesinde temizlenir. (Leyl, 92/17-20). Çünkü, küfür ve nifaktan sonra kalbi karartan amillerden biri de, aşırı mal sevgisi ve servete bağlılık arzusudur. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de; "Serveti de düşkünce seviyorsunuz. " (Fecr, 89/20) buyurulur. İşte bu sevgi ile insan, "Ben bu malı sarfedersem bana bir şey kalmaz" korkusuna düşer ve hemen şeytan harekete geçer: "Şeytan sizi fakirlikle korkutur, size cimriliği emreder. " (Bakara, 2/268) Oysa ki Allah Teala'nın bildirdiğine göre:

"Mal ve servet insan için bir imtihandır." (Zümer, 39/49-52) Bu imtihandan başarılı çıkmanın yolu da cömertliktir. (Tegabün, 64/15-17).

İnsanların cömertlikten kaçmasının sebepleri başında: "Benim olan varlığı başkalarına niçin vereyim?" duygusu ile, "Başkalarına verirsem,benim varlığım azalır ve zaruret zamanında zahmete düşerim" düşüncesi gelir. İslam dini ise bu duygu ve düşünceyi kökünden kaldırmıştır. İslam'a göre mal ve servet herhangi bir şahsın inhisarı altında değildir. Mal ve servet yalnız Allah Teala'nındır. Her şeyin gerçek Malik'i O'dur. (Âli İmran, 3/179; Hadid, 57/10) Kur'an-ı Kerim'de bu durum yirmiyi aşkın ayette vurgulanmaktadır. Mülk Allah Teala'nın olduğuna göre, tabii olarak sahibinin yolunda sarfedilmesi, inanan için en makul bir hadise olarak değerlendirilir. Mümindeki cömertlik duygusu da bu düşünceden kaynaklanır. Hz. Peygamber, şöyle buyurur:

"Cömert kişi, Allah'a yakın, Cennet'e yakın, insanlara yakın ve Cehennem ateşinden uzaktır. Hasis insan, Allah'tan uzak, Cennet'ten uzak ve Cehennem ateşine yakındır. Cömert cahil, ibadet eden cimriden Allah'a daha sevimlidir" (Tirmizi, Birr, 40) "Gıbta edilecek kişilerden biri de cömertlerdir" (Buhari, Temenna, 5; Tevhid, 45). Peygamberimiz, insanlara dünyada yaşadıkları sürece cömert olmalarını, işi öldükten sonraya bırakmamalarını tavsiye eder: "Sadakanın en iyisi bizzat kendisinin vereceği sadaKadir. Sadaka sağ iken, malınız elinizde iken, istediğiniz kimseye istediğiniz kadar verdiğinizdir. Yoksa can boğaza geldikten sonra geç kalmış olursunuz. Sizden sonrakiler istediklerini yapar. " (Buhari, Vesaya, 14).

Abdullah b. Abbas, Hz. Peygamber'in cömertliğini şöyle anlatır: "Allah'ın Rasulü, insanların en cömerdi ve en iyilik severi idi. Ramazan'da Cebrail ile beraber bulunduğu zamanlarda her şeyini verirdi." Cebrail, her Ramazan gecesi Rasulullah'ın yanına gelir, ona Kur'an öğretirdi. Cebrail şöyle derdi: "Allah'ın Rasulü bereket getiren rüzgarlardan daha cömerttir" (Müslim, Fezail, 12, 2308).

Cabir b. Abdullah şöyle derdi:

"Rasulullah (s.a.s.) kendisinden herhangi bir şey istendiğinde, asla, "hayır" dememiştir." (Y. Kandehlevi, Hayatü's-Sahabe, III, 1181).

Hz. Ali'den şöyle rivayet edilmiştir: "Rasulullah'dan bir şey istendiği zaman, eğer bu isteği yerine getirmek isterse, "peki" derdi. Yapmak istemediği zaman da susardı. Hiç bir şey için "hayır" dememiştir" (Y. Kandehlevi, aynı yer).

"Öyle zamanlar yaşadık ki, aramızdan hiç biri, müslüman kardeşinden daha çok altın ve gümüşe sahip olmayı düşünmedi..." diyen Abdullah b. Ömer (r.a.)'ın sözü, bize, ashabın cömertlik ve isar konusunda nasıl davrandığını göstermektedir. Şu halde, sonradan pişmanlık duymamak için, müslümanın cömert davranarak Allah Teala'nın kendisine ihsan ettiği malını sağlığında Allah yolunda ve O'nun rızasına uygun bir biçimde harcaması gerekir. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Sizden birinize ölüm (alametleri) gelip de: "-Ey Rabbim, beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de, sadaka versem ve salihlerden olsam" demeden önce size, rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah yolunda) harcayın." (Münafikun, 63/10).

Gazzali der ki: "Malı olmayan kişide hırs değil kanaat olmalıdır. Malı olan kişide ise cimrilik değil cömertlik olmalıdır."


3-)Cömert olma durumu, ahilik, semahat, mürüvvet.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Bounteousness.
İngilizcesi İngilizce
Bounty.
İngilizcesi İngilizce
Generosity.
İngilizcesi İngilizce
Liberality.
İngilizcesi İngilizce
Munificence.
İngilizcesi İngilizce
Benevolence.
İngilizcesi İngilizce
Chivalry.
İngilizcesi İngilizce
Largesse.

  • Malı ile Cömertlik edenler şerefli, bedeni ile Cömertlik edenler şerefsizdir.
  • Ülkemizdeki ikram kültürünün de obezite için tetikleyici bir unsur olduğunu vurgulayan Dokucu, “Toplantı, misafir ağırlama gibi etkinliklerde Cömertlik duygularımız coşuyor ve pastalar börekler sofraya geliyor.

Sizde içinde Cömertlik kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Cömertlik kelimesi anlamı 168 defa okunmuştur. [236727] Cömertlik kelime anlamı, Cömertlik nedir, Cömertlik ne demek, Cömertlik sözlük anlamı

Paylaş