Güreş Nedir

Güreş Nedir ? Güreş Ne demek ?

1-)Alm. Ringen (n, Ringkampf (m), Fr. Lutte (f), İng. Wrestling, wrestling match, fight. İki kişinin özel bir alanda, belirli kurallara uyarak teknik, kabiliyet ve zekalarını kullanarak birbirlerini yenme mücadelesi.

Tarihte güreşle ilgilenen milletler arasında en eskisi Türkler olmuştur. Bu bakımdan dünya milletlerinin dillerinde “Türk gibi kuvvetli!” sözü, atasözü halini almıştır. Tarihi kayıtlar, güreşin, Yunan ve Romalılardan önce Türkler tarafından yapıldığını tesbit etmektedir.

Türk tarihinde güreş, Orta Asya’da başlamış, han, hakan ve padişahlardan erlere, köylerdeki çobanlara kadar sevilerek yapılmış ve günümüze kadar gelmiştir. Savaşta Türk ordusunun güçlenmesi için yapılmaya başlanılan güreşlere, bayram, düğün ve şölenlerde de yer verilmiş, zamanla töre haline gelmiştir.

Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra, Anadolu’ya yerleşen Türkler, burada batı tipi güreşleri görerek öğrenmişler ve yenilmezliğin örneklerini vermişlerdir. Osmanlı Devletinin her devrinde güreş sevilmiş, bir meslek olarak padişahlar tarafından himaye görmüştür.

Fatih Sultan Mehmed Han zamanında İstanbul ve çevresinde güreş müsabakaları düzenlendiği ve kazanan güreşçilere padişah tarafından bahşiş verildiğini saray kayıt defterlerinden öğrenmekteyiz. Üçüncü Sultan Ahmed Hanın (1703-1730) Şehzadeleri için yaptırdığı(1718) sünnet düğününde Okmeydanı’nda, başta güreş olmak üzere, çeşitli spor gösterileri yapıldığı bilinmektedir.

Yine 1894’te Gelibolu Mevlevi Şeyhi Mustafa Daniş Efendinin oğlu evlenirken düğünde “çardak” güreşi, yüze yakın pehlivanın katılmasıyla görülmemiş bir seyirci kitlesi önünde yapıldı. Bu güreşte “baş” pehlivanlığa Koca Yusuf, Adalı Halil, Katrancı ve Kurtdereli gibi güçlü pehlivanların yanında “başaltı”na da Kara Ahmed ile Bursalı Rüstem Pehlivan katılmışlardır. Bu güreşlerin baş hakemliğini ünlü pehlivanlardan Aliço yapmıştır.

Osmanlı devlet adamlarından Said Halim ve Abbas Halim Paşaların desteğiyle de, Hergeleci İbrahim ve Kara Ahmed gibi dünya çapında meşhur pehlivanlar yetişmiş ve bu tarihlerde de Kara Ahmed dünya şampiyonu olmuştur (1900). Osmanlı padişahlarından olan Dördüncü Sultan Murad Han ile Sultan Abdülaziz Han ünlü birer güreşçi olarak isim yapmışlar ve güreşçileri himaye etmişlerdir.

Bugün resmi müsabakalarda yeralan Serbest ve Greko-Romen güreş türlerinin dışında, sırf milli geleneklerimiz arasında yeralan yağlı güreş ise, Türklerin Anadolu’dan Rumeli’ye geçtikleri tarihten beri memleketimizde yapılagelen bir güreş türüdür. Bugün, yurdumuzda yağlı güreş, düğünlerin, panayırların, mola veren askeri birliklerimizin en önemli eğlencesidir.

Her yıl, haziran ayında Edirne’nin Sarayiçi mevkiinde yapılan tarihi Kırkpınar güreşleri, Süleyman Paşa komutasında, bir gece salla Çanakkale Boğazını geçerek, Gelibolu’ya çıkan ve Rumeli fetihlerine katılan Müslüman kırk Türk yiğidinin hatırasını anmak gayesiyle yapılmaktadır. (Bkz. Kırkpınar Güreşleri)

Minder güreşleri: Serbest ve Greko-Romen stilde güreşler Türkiye’ye batıdan gelmiş olup, ilk defa 1903 yılında Beşiktaş Jimnastik Kulübü tarafından başlatılmıştır. Serbest stil güreşlerin karakucak güreşlerine benzemesi Türk güreşçilerinin dünya çapında başarılar kazanmasına vesile olmuştur.

İkinci Dünya Savaşından sonra yapılan ilk Avrupa şampiyonasında (1946, Stokholm) serbest stilde 4 altın, 2 gümüş ve 2 bronz olmak suretiyle takım şampiyonluğu; 1948 Londra Olimpiyat Oyunlarında 6 altın, 4 gümüş, 1 bronz madalya alarak Türkün sesini dünyaya duyurmuşlardır. Başta Yaşar Doğu olmak üzere, Ali Yücel, Hüseyin Akbaş, Nasuh Akar, Mustafa Dağıstanlı, Nureddin Zafer, Gazanfer Bilge, Celal Atik, Haydar Zafer, İbrahim Zengin, İsmail Oğan, İsmet Atlı, Mahmut Atalay, Ahmed Ayık, Hasan Güngör, Adil Atan, Adil Candemir, Hamit Kaplan, Ali Rıza Alan gibi milli güreşçilerimiz dünya olimpiyat minderlerinde kilolarında şampiyonluklar kazanırlarken; milletlerarası Greko-Romen güreş müsabakalarındaki güreşçilerimiz ise, serbest stildeki kadar olmasa bile, kilolarında şampiyonluklar alarak bu dalda da kabiliyetlerini göstermişlerdir.

Greko-Romen güreş müsabakalarında çeşitli yıllarda, kilolarında şampiyonluklar kazanan güreşçilerimizden bazıları şunlardır: Dursun Ali Eğribaş, Yaşar Yılmaz, Rıza Doğan, Kazım Ayvaz, Yaşar Doğu, M. Akif Pirim.

Minder güreşinde rakipler değişik renkte mayo ve özel güreş ayakkabıları giyerler ve suspansuvar takarlar. Tırnaklarının uzun olmaması, saç ve vücutlarında yağlı kısım bulunmaması şarttır. Greko-Romen ve serbest güreşlerde hiçbir yardımcı alet kullanılmaz. Greko-Romen güreşlerde kavramalar yalnız belden yukarıda yapılır. Bacaklarla oyun yapılmaz. Serbest stilde bacaklarla da oyun yapılır. Müsabakaların süresi büyükler, ümitler ve gençler 5 dakika, yıldızlar ve miniklerde 4 dakikadır.







Güreş sporunda yaş kategorileri ve sıkletler şöyledir:

Minikler : Yıldızlar : Gençler : Ümitler ve Büyükler









33 kg : 43 kg : 50 kg : 52 kg



37 kg : 47 kg : 54 kg : 57 kg

41 kg : 51 kg : 58 kg : 62 kg

45 kg : 55 kg : 63 kg : 68 kg

50 kg : 60 kg : 68 kg : 74 kg

55 kg : 65 kg : 74 kg : 82 kg

60 kg : 70 kg : 84 kg : 90 kg

66 kg : 76 kg : 88 kg : 100 kg

73 kg : 83 kg : 88-115 kg : 100-130 kg

73-85 kg : 83-95 kg

Güreşçi, bir müsabakada sadece bir sıklette güreşebilir. Bu sıklet onun müsabakalarda yapılan resmi tartı işleminde belirlenen sıkletidir.


2-)Belli kurallar içinde, güç kullanarak iki kişinin türlü oyunlarla birbirinin sırtını yere getirmeye çalışması.


3-)Belli kurallar içinde, güç kullanıp oyun uygulayarak iki kişinin birbirini yenik duruma getirmeye uğraşması.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Wrestling.
İngilizcesi İngilizce
Wrestle.
İngilizcesi İngilizce
Wrestling match.
İngilizcesi İngilizce
Fight.

  • Benim dedem Güreşçi
  • Nasıl Güreş yaptığı belli değil.
  • Türkiye’den 1980’de Almanya’ya giden Ahmet Güreş kaçak yolla Fransa’ya gittiğini ve bu ülkeye iltica ettiğini anlattı.

Sizde içinde Güreş kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Güreş kelimesi anlamı 344 defa okunmuştur. [237615] Güreş kelime anlamı, Güreş nedir, Güreş ne demek, Güreş sözlük anlamı

Paylaş