Mücrim Nedir

Mücrim Nedir ? Mücrim Ne demek ?

1-)MÜCRİM



Suçlu, günahkar, günah işleyen, haddi aşan kimse, "Ec.re.me" fiilinin ism-i faili. Anlam itibariyle kapsamlı bir kelimedir. Yerine göre bir kişi, bir grup, bir kavim, hatta bir millet hakkında kullanılmıştır. "Cereme", "Cürm" kelimeleri de aynı şeyi ifade etmek için kullanılır. Cürm: Günah işlemek, haddi aşmak demektir.

Bu anlamda Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur: "Suçlular şüphesiz inanmış olanlara gülerlerdi" (el-Mutaffifin, 83/29); "Ey Muhammed! Sana, "Kur'an'ı kendiliğinden uydurdu" derler. De ki: Uydurdumsa suçu bana aittir..." (Hud 11/35); "Ey inkarcılar! Yiyiniz biraz zevkleniniz bakalım, doğrusu sizler suçlularsınız" (el-Mürselat, 77/46); "Doğrusu suçlular (mücrimin) temelli kalacakları Cehennem'in azabı içindedirler" (ez-Zuhruf, 43/74); "Doğrusu suçlular (mücrimin) sapıklık ve çılgınlık içindedirler" (el-Kamer, 54/47).

Cürm veya mücrim kelimeleri hadislerde de "günahkar (suçlu)" karşılığında kullanılmıştır (Buhari, Ahkam, 53; Diyat, 30; İ'lisam, 3; Müslim, Fedail, 132; 133; Ebu Davud, Sünne; 6; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 176, 179; VI, 57).

Züccac'a göre mücrimlerden maksat, kafirlerdir (İbn Manzur, Lisanü'l-Arab, XII, 90-92). Buna delil olarak şu ayeti gösterir: "Doğrusu ayetlerimizi yalan sayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara, göğün kapıları açılmaz; deve iğnenin deliğinden geçmedikçe Cennet'e de giremezler. Suçluları (mücrimin) böyle cezalandırırız" (el-A'raf, 7/40). Mücrimlerin özellikleri, dünya ve ahirette karşılaşacakları bela, musibet ve azab ayetlerde şöyle bildirilmiştir:

Mücrimler: İnkarcıdırlar (el-Mürselat, 77/46). Kendilerine Allah'ın ayetleri okunmuş fakat inkar etmişlerdir (el-Casiye, 45/31). Allah'dan mağfiret dilemezler, tevbe de etmezler; Allah'dan yüz çevirirler (Hud, 11/52). Bir kısmı da inandıktan sonra inkar etmişlerdir (et-Tevbe, 9/66). Kitab'a da inanmazlar "Suçluların kalblerine böylece Kur'an'ı sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar..." (eş-Şuara, 26/200-202). Kendilerine Peygamber gönderilmiştir: fakat Peygamber düşmanıdırlar (el-Furkan, 25/31). Bu yüzden, geçmiş milletlerden bazıları helak edilmişlerdir (Yunus, 10/3). Peygamberimiz'e de deli, şair gibi sözler sarfetmişlerdir (es-Saffat, 37/33-39). Âhirete ve ahirette hesaba çekileceklerine de inanmazlar (el-Müddessir, 74/46). Allah'a karşı kulluk vazifesini de gereği gibi yerine getirmezler. İbadet yapmazlar. Bunun için, kendilerine ahirette, "Sizi bu yakıcı azaba sürükleyen nedir? diye sorulduğunda şöyle cevap vereceklerdir: "Namaz kılanlardan değildik. Düşkün kimseyi doyurmuyorduk. Batıla dalanlarla biz de dalardık. Ceza gününü yalanlardık. Ölüm bize o haldeyken geldi" (el-Müddessir, 74/38-47).

Mücrimler, ahlaki yönden de sevimsizdirler: Büyüklük taslarlar (el-A'raf, 7/132-133; Yunus, 10/75). Kendilerine verilen nimete karşı haksızlık edenlere uyarlar (Hud 11/116). Batıldan yanadırlar (el-Enfal, 8/8). Hakkı sevmezler (Yunus, 10/82). Dünya ve ahirette mes'ud değillerdir (Yunus,10/17). Acelecidirler: Allah'ın azabını (dünyada) acele isterler (Yunus 10/50). Hilecidirler: İşleri-güçleri şuna buna hile yapmak, insanları Allah'ı inkara ve O'na şirk koşmaya teşvik etmektir (es-Sebe, 34/32-33). Puta tapanları bile saptıracak kadar azgındırlar (eş-Şuara, 26/96-102). İnananlarla alay ederler (el-Mutaffifin, 83/29). Zalim kimselerdir (ez-Zuhruf, 43/76). Mücrimlere ahiret gününde sevindirici hiç bir haber yoktur, dünyada yaptıkları da boşa çıkarılacaktır (el-Furkan, 25/22). Sapıklık ve çılgınlık içindedirler (el-Kamer, 54/47). Aynı zamanda ümitsizliğe kapılacaklardır (er-Rum, 30/12; ez-Zuhruf, 43/75). Sur'a üflendiği gün gözleri korkudan göğermiş olarak toplanacaklar (Ta-Ha, 20/102) ve amel defterleri ortaya konunca, suçlular ondan korkacak ve şöyle diyeceklerdir: "Vah bize! Eyvah bize! Bu defter nasıl olmuş da küçük büyük bir şey bırakmadan hepsini saymış!.. " (el-Kehf, 18/49)..Allah'ın azabı kendilerini mutlaka yakalayacaktır (Yusuf, 12/110). Mahşer günü zincire vurulacaklardır (İbrahim, 14/49) ve suya götürür gibi Cehennem'e sürüleceklerdir (Meryem, 19/86). Azab'da ebedi kalacaklar, hiç ara verilmeyecektir (ez-Zuhruf; 43/74-75). Cehennem onlar içindir. Orada ne ölür, ne yaşarlar (Ta-Ha, 20/74). Cehennem'de şöyle seslenirler: "Ey nöbetçi, Rabb'in hiç değilse canımızı alsın. " Nöbetçi: "Siz böyle kalacaksınız" der (ez-Zuhruf, 43/77). Ateşe mutlaka gireceklerdir: Ondan kaçacak yer bulamazlar (el-Kehf, 18/53). "Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık sapıklıkta idik; çünkü biz, sizi alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; Şimdi şefaatçımız, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak derler" (eŞ-Şuara, 26/96-102); "Suçluları Rabblerinin huzurunda, başları öne eğilmiş olarak; "Rabbimiz! Gördük, dinledik, artık bizi dünyaya geri Çevir de iyi iş işleyelim; doğrusu kesin olarak inandık"derlerken bir görsen!" (es-Secde, 32/12). "Kıyamet koptuğu gün suçlular (mücrimin) sadece çok kısa bir müddet kalmış olduklarına yemin ederler. Böylece onlar dünyada da aldatılıp haktan döndürülüyorlardı" (er-Rum, 30/55). Kendilerine "Âllah şöyle buyurur: Ey suçlular! Bugün mü'minlerden ayrılın!" (Ya-Sin, 36/59). "Suçlular simalarından tanınırlar da, alın saçlarından ve ayaklarından yakalanırlar" (er-Rahman, 55/41). "İşte suçluların yalanladıkları Cehennem budur" (er-Rahman, 55/43) denilir. "...Suç işleyenlere Allah kalından bir aşağılık ve hilelerinden ötürü de şiddetli bir azab erişecektir" (el-En'am, 6/124). Azab o kadar şiddetli olacak ki "...Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister" (el-Mearic; 70/11-14).

Ahmet GÜÇ


2-)Allahü teala, ayet-i kerimelerde mealen buyuruyor ki:

(Ey nimetleri inkar eden kafirler!) Az bir zaman (ölünceye kadar) dünyada, hayvanlar gibi yiyin, için, zevk edinin. Şüphesiz ki siz mücrimlersiniz. (Mürselat suresi: 46)

Kıyamet günü, yani insanlar dirilip bir araya geldikleri gün, Allahü tealanın emriyle, Resulullah efendimiz, Kur'an-ı kerimi gayet güzel ve tatlı bir şekilde okur, mü'minlerin (Allah'a ve Resulullah efendimize inanıp iman edenlerin) yüzleri güler ve sevinirler. Kur'anı kerime inanmayanların yüzleri gayet çirkin olur. Bu anda bir nida (ses) gelir ki: "Ey mücrimler! Şimdi sizler ayrılınız!" denir. O zaman, herkesi büyük bir korku alır... (İmam-ı Gazali-Kıyamet ve Âhiret)

Sırat yani Cehennem'in üzerine kurulacak köprüden geçemeyip düşen mücrimler, Cehennem hazenesine yani azab meleklerine teslim olunurlar. Ağlayıp inlemeğe başlarlar. (İmam-ı Gazali)


3-)Suçlu.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Guilty suçlu.

  • Mücrim oldukları anksiyetesiyle ruh sağlıkları bozulan bu iki kafadar beni"muhbir"ilan etmişler.

Sizde içinde Mücrim kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Mücrim kelimesi anlamı 200 defa okunmuştur. [243277] Mücrim kelime anlamı, Mücrim nedir, Mücrim ne demek, Mücrim sözlük anlamı

Paylaş