Yetim Nedir

Yetim Nedir ? Yetim Ne demek ?

1-)Alm. Waise, Fr. Arphelin, İng. Orphan. Babası ölmüş çocuk. Yetim, “tek kalma” anlamına gelen yetem kelimesinden alınmıştır. Babasından ayrı ve tek kaldığı için yetim denilmiştir. Hukukta; babasının ölümünden sonra doğan çocuk evlilik içinde doğan bir çocuğun bütün miras haklarından faydalanır. İslam dininde yetimlik, büluğa ermekle (evlenecek yaşa gelmekle) sona erer. Kur’an-ı kerimde mealen buyruldu ki: “Yetimin malına, büluğ çağına ve rüşdüne varıncaya kadar, (muhafaza etmek, arttırmak gibi) en güzel olanından başka bir suretle yaklaşmayın.” (En’am suresi: 152)

Hazret-i Ali de; “Büluğa erdikten sonra yetimlik kalkar.” buyurmuştur.

Yetim malını muhafaza etmek vacibdir. Eğer yetimin velisi zengin ise, o maldan ihtiyaç için hiçbir harcamada bulunamaz. Yetim velisinin yetimin faydasına olan tasarrufu yapması müstehabdır (iyidir). Kur’an-ı kerimde mealen bildirildiği üzere: “Yetimlere (büluğ çağına ve rüşdüne erince) mallarını verin.”(Nisa suresi: 2) buyrulmuştur.

İslamiyette yetime ikramda bulunmak çok sevaptır. Allahü tealaya ve ahiret gününe inanan Müslümanlar, miskinlere, yetimlere, esirlere, borçlulara yardım ederler. İnsanlar içinde yakın alakaya ve yardıma en çok muhtaç olanlar, yetim ve öksüzlerdir. Bunların himayesi Müslümanların başta gelen vazifelerindendir. Öksüz ve yetimler, Allahü tealanın kullarına emanetidir. Yakınlarından başlamak üzere bütün Müslümanlara bu emaneti korumak vazife verilmiştir. Bu görevi yerine getirenler, Allahü tealanın ve O’nun sevgili peygamberi Muhammed aleyhisselamın rızasına kavuşmuş olur.

Yetimler hakkında Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Yetim işlerine bakan kimse, ister yetimin akrabasından olsun, ister yabancılardan olsun, benimle o, Cennet’te şu iki parmak gibi bulunacağız.” Peygamberimiz bunu söylerken, orta parmağı ile şehadet parmağını biraz açarak göstermiştir.

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, yetimlerin mallarını gaspeden ve onlara haksızlık edenler hakkında buyurdu ki:

(Miraca götürüldüğüm gece) Baktım, dudakları deve dudaklarına benzeyen bir topluluğun yanındaydım. Başlarında bulunan biri, bunların dudaklarını tutuyor ağızlarına ateşten bir taş parçası koyuyor. Ağızlarından atılan bu taş, aşağılardan çıkıyor. Bunların feryatları çok fazla oluyor. Cebrail’e (aleyhisselam) bunların kim olduğunu sordum: “Bunlar yetimlerin mallarını zulüm ve haksızlık ile yiyenlerdir.” dedi.

Yetimleri gözetmek ve korumak aynı zamanda Peygamber efendimize karşı olan bir borçtur. Çünkü Peygamberimiz de hem yetim hem de öksüz olarak büyümüştür.

Yetim ile ilgili hadis-i şeriflerde buyruldu ki:

Bir kimse, merhametle yetimin başını okşasa, elini üstünde gezdirdiği her kıl için bir kötülüğü siler. Her kıl için bir derecesini arttırır.

Ben iki zayıfın, yetim ile kadının hakkına tecavüz etmeyi yasaklıyorum.

Yetim dövüldüğü zaman, ağlamasından dolayı arş-ı a’la titrer ve Allahü teala meleklerine: “Ey meleklerim! Babası vefat eden yetimi kim ağlattı?” buyurur.


2-)YETİM



Yalnız, yegane, aziz, babası olmayan, erginlik çağına ermemiş çocuk anlamında bir fıkıh terimi.

Erginlik çağına girdiği halde, rüştünü ortaya koyamamış çocuğa ve kocası ölmüş olan kadına da yetim denildiği olur (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, 5505).

İslam dini, yetimlere iyi davranılmasını, onların mallarının korunmasına son derece önem vermiştir. Kur'an-ı Kerim'in 21 yerinde doğrudan veya dolaylı olarak yetimlerin gözetilmesi emredilmektedir. Bu ayetlerden birisinde şöyle buyurulmaktadır: "Gerçek, yetimlerin mallarını haksız (ve haram) olarak yiyenler, karınlarına ancak bir ateş yemiş olurlar. Onlar çılgın bir ateşe gireceklerdir". (Nisa, 4/10). Bu ayetteki yetim malı yemekten maksat; onların mallarına sahip çıkmak, haklarını yemektir. Yoksa, içerisinde yetim bulunan bir aileyi ziyarete gidildiğinde onların ikram ettiği bir şekeri almamak değildir. Hz. Peygamber de bir hadisinde; yetim malı yemeyi insanı helak eden yedi büyük günah arasında saymıştır (Buhari, Vesaya, 23).

Yetim, kendi malını idare edemeyeceği için, onun mallarını vasisi idare eder. Onun şahsi işlerini ise velisi yürütür. Vasi, yetimin malından, maddi zararı kesin olan harcamalarda bulunamaz.

Yetimler reşit olarak erginlik çağına ererlerse malları kendilerine teslim edilir. Şayet erginlik çağına geldiklerinde kendilerinde mallarını güzelce idare edebilme yeteneği görülmezse, 25 yaşına varıncaya kadar kendilerine malları teslim edilmez. Bu yaştan sonra artık kendi mallarını idare ederler.

Yetim Malı Yemek

İslam'a göre, yetim malı yemek kesinlikle haramdır ve büyük günahlardan birisidir. Bu konuda açık ifadeleri bulunan bir çok ayet ve hadis vardır. İşte bunlardan bazıları şunlardır. Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'inde şöyle buyuruyor:

"Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, karınlarına ancak ateş tıkınmış olurlar. Zaten onlar, çılgın aleve atılacaklardır" (Nisa, 4/10);

"Yetimin malına yaklaşmayın, yalnız erginlik çağına erişinceye kadar (onun malına) en güzel biçimde (yaklaşabilir, onu uygun tarzda sarfedebilirsiniz); ölçü ve tartıyı tam adaletle yapın..." (En'am, 6/152).

Peygamber Efendimizi ise, bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: "Siz. (fertlerin ve milletlerin mahvolmasına sebep olan) helak edici yedi günahtan sakınınız!" Ashabı kiram: "Ya Rasulüllah! Bunlar hangileridir?" diye sorunca, Peygamberimiz:

"Âllah'a şirk (ortak koşmak), büyü yapmak, Allah Teala'nın öldürülmesini haram kıldığı kimseyi öldürmek-haklı olarak öldürülen müstesna-; tefecilik; yetim malı yemek; düşman ile savaşırken kaçmak; evli ve hiç bir şeyden haberi olmayan namuslu bir kadına zina isnad ve iftira etmektir" buyurmuşlardır (bkz. Riyazü's-Salihin Terc, III, 184).

Demek ki, yetim malı yemek, insanları ve toplumları mahvedici büyük günahlardan birisidir. Akıl ve mantık ölçüsünde düşünüldüğü takdirde de, yetim malı yemenin ne kadar kötü olduğu açık bir şekilde anlaşılabilir. Anası-babası ölmüş, küçük yaşta ve bakıma muhtaç bir vaziyette kalmış, henüz kendisine miras kalan malı çekip-çeviremeyecek durumda ve çaresiz bir yetimin malını yiyenlerin bu dünyada olmayacakları gibi, öbür dünyada da büyük cezaya çarptırılacakları ayetlerde ve hadislerde açıklanmıştır.

İslam dini, yetim malı yemek bir tarafa, aksine yetimlerin ve mallarının korunmasını emretmektedir. Bu konuda da Allah Teala Hazretleri şöyle buyurur: "Sakın öksüzü ezme, dilenciyi azarlama...” (Duha, 93/9-10). Peygamber efendimiz ise, yetimleri koruyan ve onların işlerini üzerine alıp yürütenler için şöyle buyurmuşlardır:

"Ben ve yetimin işlerini deruhte eden kimse, Cennette şöylece beraber bulunacağız" buyurarak, şehadet parmağı ile orta parmağını işaret ederek, aralarını ayırmıştır" (Riyazü's-Salihin Tercümesi, I, 308).

Yetim malı yemek ne kadar kötü ve büyük günah ise, onları korumak da o derecede sevaptır ve hayırlı bir iştir. Onun için her insanın çevresinde bulunan yetim ve öksüzleri görüp gözetmesi ve kendi malına sahip olup, işletebilecek seviyeye gelinceye kadar onları koruması dini ve aynı zamanda insani bir görevidir.

Mustafa ÖCAL


3-)Kur'an-ı kerimde mealen buyruldu ki:

Yetimlere baliğ oldukları zaman mallarını verin. Helali harama değişmeyin. Kendi mallarınıza katarak yemeyin. Çünkü bu büyük bir günahtır. (Nisa suresi: 2)

Yetimlerin mallarını zulmen (haksız olarak) yiyenler, karınlarına ancak bir ateş yerler ve yakında alevli ateşe girecekler. (Nisa suresi: 10)

Yetimin malına da yaklaşmayın. Ancak büluğ (ergenlik) çağına ulaşıp rüşdü (malını dinin ve aklın uygun gördüğü yerlerde kullandığı) görülünceye kadar en güzel şekilde (malını koruyup çoğaltmak için) yaklaşabilirsiniz. Bir de ahdi (yapılan sözleşmeyi) yerine getirin. Çünkü verdiği sözden cayan (kıyamet günü) sorumludur. (İsra suresi: 34)

Kim şefkat ve merhametle bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu tüyler sayısınca sevab alır. (Hadis-i şerif-Ahmed bin Hanbel ve Taberani)

Müslüman evlerinin en hayırlısı içinde kendisine iyi muamele yapılan yetimin bulunduğu evdir. Müslüman evlerinin en kötüsü de kendisine haksızlık yapılan yetimin bulunduğu evdir. (Hadis-i şerif-İbn-i Mace)

İlahi! Ben iki zayıfın, yetim ile kadının haklarına tecavüz etmeyi yasaklıyorum. (Hadis-i şerif-Nesai))

Dul ve yetimlerin ihtiyacına koşan, Allah yolunda cihad edenlerle, gündüzün oruç tutup geceyi ibadetle geçiren gibidir. (Hadis-i şerif-Buhari)

Yetimi kendine yakın tut. Başını elinle okşa ve onu sofrana oturt. Böyle yaparsan kalbin yumuşar ve hacetin (ihtiyacın) görülür. (Hadis-i şerif-Ramuz-ül-Ehadis)

Her kim kıymetli günlere hürmeten bir yetimin başını okşarsa, Hak teala hazretleri, o yetimin başındaki kıl sayısınca o kimseye nimet lutfeder. (Süleyman bin Ceza)

Haksız yere yetim malı yemek, büyük günahlardandır. (Kutbüddin-i İzniki)

İslam dininde yetimlik, büluğa (ergenlik, evlenecek yaşa gelmekle) sona erer. (İbn-i Âbidin)


4-)Babası ölmüş olan çocuk, babasız
Örnek:Açlarla, yetimlerle uğraşır ve ... biraz nüfuzu varsa yalnız onlar için kullanırdı. F. R. Atay


5-)Babası ölmüş çocuk.


6-)Yalnız, tek; eşsiz.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Orphan.
İngilizcesi İngilizce
Fatherless child.
İngilizcesi İngilizce
Orphan child.

  • Ben Yetim bir kızım
  • annesi olmayan kişiye Yetim denir

Sizde içinde Yetim kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Yetim kelimesi anlamı 730 defa okunmuştur. [240961] Yetim kelime anlamı, Yetim nedir, Yetim ne demek, Yetim sözlük anlamı

Paylaş